İzmir’de bir anne, daha önce kan uyuşmazlığı nedeniyle 3 bebeğini kaybetti..
Bunun üzerine yeniden kalan anneye doktorlar kan nakli yaptı..
Menemen ilçesinde yaşayan Zehra Turan, kan uyuşmazlığı nedeniyle 2 bebeğini kaybettikten sonra Asya’yı dünyaya getirdi.
6 yaşındaki Asya’dan sonra hamile kalan ancak yine kan uyuşmazlığı nedeniyle bebeğini kaybeden Turan, 5’inci kez hamile kaldı.
28. haftada kan nakli yapıldı
Bu süreçte yine kan uyuşmazlığı sorunu olduğunu öğrenen Turan’ın karnındaki bebeğe, gebeliğinin 28’inci haftasında İzmir Şehir Hastanesi’nde kan transfüzyonu işlemi yapıldı.
İşlemin iyi geçtiğini belirten Zehra Turan, şunları söyledi:
Eşimle kan uyuşmazlığımız var. Kan hücrelerim bebeğe karşı antikor üretiyor. Bunun için de diğer kızımda bir sıkıntı yoktu. İki haftada bir kontrolle 38’inci haftaya kadar geldik. Ama bu bebekte kansızlık başladı. Midesinde asit oluşumu başladı. Geç kalırsak ilerleyebilirdi. Kan transfüzyonu işlemi iyi geçti.
Ağrılı bir işlem değildi ama işlemden sonra bebeğin kalbinin durma riski vardı. Hem kese hem kordon delindiği için erken doğum olabilirdi. Bebekte kalp sorunları olabilirdi. Ama çok şükür iyi geçti. Gebelik sonlanıncaya kadar takip altında olacağım.
“Bebeğin kalp atışları iyi”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Perinatoloji Ünitesi’nde gerçekleştirilen işlemle ultrason eşliğinde anne karnından bebeğin göbek kordonuna iğne ile girilerek kan transfüzyonu yaptıklarını anlatan Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Atalay Ekin, “Anneden geçen antikorlar, bebekte şiddetli kansızlık yaratabiliyordu. Bu da fetüsün kalp yetmezliğine neden olup, hayatını kaybetmesine neden olabilirdi. Daha önce şiddetli kan uyuşmazlığı yüzünden kaybı yaşamıştı. Şiddetli anemisinin tedavisi için bebeğe kan transfüzyonu işlemini gerçekleştirdik. İşlem sonrası ikinci günündeyiz. Bebeğin kalp atışları iyi.” dedi.
“Bebek kaybının önüne geçildi”
Gebeliğin sonuna kadar aynı işlemi 3 kez daha tekrar edebileceklerini belirten Prof. Dr. Ekin, bu işlem sayesinde bebek kaybının önüne geçtiklerini söyledi.
Kansızlığın ileri düzeye ulaşıp, kalp yetmezliği riskini ortaya çıkarabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ekin, şu ifadeleri kullandı:
Kan transfüzyonu yapılmasaydı; vücudu su toplayabilirdi. Bu gebeliklerin yaşam şansı olmuyor. Bu işlem özellikli bir işlem. Her merkezde yapılması pek mümkün olmuyor. Diğer branşlar ile konseyde karar verdiğimiz hastalara uyguluyoruz. Mikrobiyoloji laboratuvarının uyumlu çalışmasıyla bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Hataya yer bırakmayan bir işlem. En ufak bir işlem hatası, fetüsün hayatını kaybetmesine neden olabilirdi.
Lokal anestezi yaparak işlemi uyguladık. Anne için ağrılı bir işlem değildi. Yaklaşık yarım saat sürdü. Fetüsün beslediği kordonundaki damarların içine dışarıdan özel olarak hazırlanmış kanı, özel iğnelerimizle yavaş yavaş verdik. Bu işlem deneyimli personel tarafından yapılması gerektiğinden Ege Bölgesi’ndeki hastalar sıklıkla bize yönlendiriliyor.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
